Notícia

Arkeofili (Turquia)

Bati Roma Imparatorlarinin Dörtte Biri Dogal Sebeplerle Öldü

Publicado em 27 outubro 2021

Bu haberi paylas:

 

450

Paylasim

Facebook Twitter Whatsapp

Telegram Tumblr Linkedin Flipboard Reddit

Yeni bir arastirmaya göre, 69 Bati Roma hükümdarindan yalnizca yüzde 24,8’i dogal sebeplerden hayatini yitirmis.

Roma Imparatorlugu; Augustus’tan (MÖ 63-MS 19) MS 395 yilinda ayrilan Dogu Roma -ya da Bizans- Imparatorlugu’nun son imparatoru XI. Konstantin’e kadar, toplamda 175 kisi tarafindan yönetildi. Üstelik, tahta kendi çabalariyla çikmayip kisa dönemler naiplik yapanlar ya da ortak imparatorlar bu sayiya dahil degil.

69 Bati Roma hükümdarindan yalnizca yüzde 24,8’i dogal sebeplerle hayatini yitirdi. Geriye kalanlar ise ya savas alaninda korkunç sekilde öldürüldüler ya da saray entrikalarina kurban gittiler. 175 imparatorun ise yüzde 30’u öldürüldü, intihar etti ya da savasta öldü.

Sao Paulo Üniversitesi’nin Matematik ve Bilgisayar Bilimleri Enstitüsü’nden (ICMC-USP) arastirmacilar, Roma Imparatorlarinin hükümdarliklarinin altinda yatan matematiksel semalari incelediklerinde istatistikçilerin “güç yasasi” dedigi seyle karsilastilar.

(Imparator Nero, Kayitlarin Önerdigi Kadar Acimasiz Miydi?)

Arastirma üzerine bir makale, Birlesik Krallik’in Royal Society topluluguna bagli akademik hakemli dergi Royal Society Open Science’da yayimlandi.

Söz konusu çalismanin bas arastirmacisi olan, ICMC-USP’den veri bilimci Francisco Rodrigues, “Rastgele gibi görünse de farkli olasiliklarin güç-yasasina göre dagilimlari karmasik sistemlerin isledigi farkli fenomenlerde de karsimiza çikabilir; bunlara örnek olarak ay kraterlerinin boyutlari, deprem siddetleri, metinlerdeki sözcük sikliklari, sirketlerin pazar degerleri, hatta bir kisinin sosyal medyadaki takipçi sayisi dahi verilebilir.” diye belirtiyor.

Rodrigues’in saydigi tüm fenomenler, çogunlukla, Pareto prensibi ya da 80/20 kurali olarak bilinen bir semayi sergiliyorlar. Kisacasi, yukarida sayilan tüm durumlarda, siradan ihtimal yüzde 80 olasilikla gerçeklesirken, nadir ihtimal yüzde 20 olasilikla gerçeklesiyor. Örnegin, ay kraterlerinin yüzde 80’i küçük boyutlarda olurken yüzde 20’si büyük oluyor. Sosyal medya kullanicilarinin ise yüzde 80’i en fazla birkaç yüz takipçiye sahipken, yüzde 20’sinin binlerce, hatta milyonlarca takipçisi oluyor. Roma imparatorlari söz konusu oldugundaysa, az önce bahsedilen “nadir olay” bir suikasta kurban gitmemek oluyor.

“Bu oran ilk olarak Italyan ekonomist Vilfredo Pareto (1848-1923) tarafindan kesfedildi. Pareto, Avrupa’daki gelir dagilimini incelerken, Italya’daki mülklerin yüzde 80’inin nüfusun yüzde 20’sine ait oldugunu kesfetti. Küçük bir azinlik ülkedeki servetin büyük kismini elinde tutarken, halkin çogunlugu az kaynakla idare etmek zorundaydi.” diye açikliyor Rodrigues.

80/20 kuralina ek olarak, Roma imparatorlarinin saltanatlarinda baska bir semaya daha rastlanabilir. Rodrigues, “Imparatorlarin ölüm zamanlarini incelerken bir imparatorun en fazla risk altinda oldugu zamanin tahta geçtigi zaman oldugunu fark ettik. Bu, muhtemelen, söz konusu görevin getirdigi sorumluluklar ve zorluklar ile yeni imparatorun yeterli siyasi tecrübeye sahip olmamasindan kaynaklaniyordu. Risk, imparatorun hükümdarliginin 13. yilina kadar yavas yavas azaliyordu. Hükümdarligin bu noktasinda ise risk keskin bir sekilde tekrar yükselise geçiyordu.” diye söylüyor.

Eger 80/20 kurali bilinen bir semaysa, “hayatta kalma egrisinin” 13. yilda hizli bir sekilde asagiya inmesi yeni bir kesif. “Bu egrinin arkasinda yatan sebebi anlamlandirmaya çalistik. Bu 13 yillik süre tamamlandiginda belki de imparatorun rakipleri tahti dogal yollarla ele geçirmelerinin düsük bir olasilik oldugu düsüncesine kapiliyorlardi. Belki de eski düsmanlari tekrar bir araya geliyorlar ya da yeni düsmanlar ortaya çikiyordu. Bütün bu faktörlerin bir araya gelmesi bir krizin dogmasina sebep olabilirdi. Bu dönüm noktasindan sonra riskin tekrar düstügünü belirtmekte fayda var.” diye belirtiyor Rodrigues.

13. yildaki degisim hala açiklanmayi bekliyor; ancak, makale, istatistiksel analizin tarihi fenomenlerin arastirilmasinda önemli bir tamamlayici kaynak olabilecegini gösteriyor. “Tarihi süreçler, oyuncularin kaynak ve güç adina etkilestigi, is birligi yaptigi, hatta mücadele ettigi karmasik sistemlerdir. Bu sistemlerde, bireylerin öngörülemez eylemleri, matematiksel olarak incelenebilecek, öngörülebilir bir kolektif davranis semasinin ortaya çikmasina sebep olabilir.” diye ekliyor Rodrigues.

FAPESP. 15 Ekim 2021.